GEBELİK

TRİMESTİR (GEBELİK SÜRESİNİN 3. YARISI)

(24- 40 HAFTA) GEBELİK TAKİBİ

Gebeliğin 3.döneminde özellikli olmayan gebeler dışında aylık muayene yapılır. Yine her gelişte annenin kilosuna, tansiyonuna bakılır. Hızlı kilo alımı ve ödem varlığı önemlidir. Bu aydan sonra tansiyon yükselmeleri görülebilir. Bacaklarda dize kadar ödem sıklıkla rastlanan bir bulgudur. Gebeliğin doğal seyrinde bacaklarda hafif 1. Derece ödem normaldir.

Gebelerimizin el ve yüzlerinde ödem olmaması gerekir. Şayet hızla yüzükleri daralmış, elleri ve yüzleri şişmeye başlamış ise mutlaka hekimlerine haber vermeleri, tansiyonlarını tekrar ölçmemiz ve idrarda protein kaybı var mı baktırmamız gerekir. Gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) hastalığı en çok bu haftalarda ortaya çıkar ve özellikle ilk gebeliklerde rastlanır. İdrarda protein kaybı ve kanda protein azlığı önemli bir sorundur. Bol proteinli tuzsuz diyet ve bir haftalık tansiyon ölçümleri ile risk tespit edilir. Duruma göre gebeler yatırılır ve 24 saat idrar toplayarak protein kaybını değerlendiririz. Bebeğin suyunun hızla azalması ve tansiyon arteriyelin kontrol altına alınamaması halinde erken doğum kararı vermemiz gerekebilir.

Gebelik zehirlenmesi halk arasında albüm hastalığı olarak bilinir ki bebek ölümleri yanında annede beyin kanaması, bebek eşinin hızla erken ayrılması,kan pıhtılaşmasını bozması,böbrek ve karaciğer yetmezliğine sebep olması yüzünden çok ciddi bir hastalıktır.

Obez ve 40 yaş üzeri gebelerimizde tansiyon yükselmesi ve gestasyonel diyabet dediğimiz gebelik şekeri de en sık bu haftalarda kendisini gösterir. Yüksek risk grubundaki bu gebelerimizi salgın sürecinde dahi asla ihmal etmemeliyiz. Gecikmelerimiz bebeğin hayatını hatta annemizin hayatını tehlikeye sokmak demektir. 90 kg üzerinde olan, daha önce 4000 gram üzerinde bebek doğurmuş olan, anne-baba ya da kardeşlerinden birisinde şeker hastalığı bulunan, şu andaki bebekte irilik ve amnion mayi fazlalığı olan gebelere 50 gr.75 gr ve duruma göre 100 gramlık gizli şeker taramaları yapılır. Şayet gebelik şekeri tespit edilirse diyet başlanır. Gerçek şeker hastaları gebeler ise insülin kullanırlar. Ağızdan alınan şeker hapları hamilelikte kullanılamaz.

Şeker yükleme testi Dr. Canan Karatay ablamız sayesinde endişe ve korkuya dönüştü. Bu konuyu ayrıca ele alacağım. Şunu bilmelisiniz ki iki dilim baklavayı, şöbiyeti,oklavadan çekme tatlısını hangimiz yemiyoruz ki… Hele ev baklavasına ben bayılırım. Şeker hastalığı zaten obez bireylerde var ki…Korkup tanıyı geciktirmek kime ne fayda sağlar?

Jinekologlar bu obez anneleri salıversin mi? Bu annelerin bebeklerini nasıl doğurtacağız? Şeker havalesi geçirirse mesuliyet kime ait olacak? Davul jinekoloğun boynunda tokmak başkasının elinde olmaz. Ben her hastam için ne gerekiyorsa onu öneririm. 25 yıllık kadın doğum uzmanıyım. hastalarımın iyiliğini ben zaten düşünürüm. Lütfen gebelerimizi mutsuz edip, endişeye sevk etmeyiniz.

Tüm gebelerimizin salgın sürecinde de bu hafta başında en az bir kez jinekoloğa görünmesi şarttır. 36 haftadan sonra doğuma hazırlık sürecinde gebelerimizi haftada bir değerlendirmeliyiz.

Bu aylarda(24-40 hafta) da bebeğin kilo alımı, amnion mayi miktarı, yerleşim şekli, plasentanın yerleşimi, erken doğum riski vs. ultrasonoğrafi ile taranır. Adet gününe göre ölçümleri 15 gün ve üzerinde geri kalmış olan bebekler için annenin diyeti yeniden düzenlenir. Multivitaminler başlanır. Kan hemoglobin değeri düşük olan gebelerin kan değerlerine tekrar bakılır. Ve demir haplarının dozu tekrar ayarlanır. Guatr hastalığı olan anne adaylarının troid hormonları yeniden değerlendirilir ve ilaç kullanım dozları tekrar düzenlenir.

 36 haftadan sonra gebelerimizi haftalık görüyoruz. Çünkü amnion mayi azalması, tansiyon yükselmesi ya da erken doğum riski gibi tehlikeler gözden kaçmamış olur. 36 haftadan sonra haftalık NST denilen bebeğin kalp ritmini, hareketlerini, varsa annenin sancılarını gösteren bir grafi çekilir. NST tok karnına çekilir. NST. Ortalama bir hafta bebeğin iyilik halini gösterir. Nadir de olsa NST si iyi olup eve gittikten sonra kaybedilmiş olan bebekler de var. Nedeni bilinmeyen ani bebek ölümleri sebebi ile hekimler bebeklere haftalık bakıyorlar. Tüm bunlara rağmen her şey yolunda görünürken evden ölü gelen ya da doğum esnasında bile ölen bebekler olabiliyor.

 Düzenli gebelik takipleri ülkemizde anne ve bebek ölüm oranını çok düşürmüştür. Preeklampsi vakalarını erken dönemde yakalama ve tedavi edebilmek mümkün olabilmektedir. Kansızlık sorunu ilaç tedavisi ile kan vermeksizin düzeltilebilmektedir. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, guatrı olan  gebelerin ilaç tedavileri düzenlenip doğum sürecini sağlıklı atlatmalarına imkan tanımaktadır. Epilepsi, kalp hastaları, astımlı gebelerimiz düzenli takiple anne olabilmektedirler.

Son haftalardaki gebelik izlemleri annenin vajinal ya da sezaryen yolu ile doğumun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin de kararının verildiği bir süreçtir. En son 41 haftaya kadar doğum beklenir. Genellikle bu haftadan sonra bebeklerin amnion mayisi azaldığı, kendi kakasını yapıp yutma riski taşıdığı için daha fazla beklemek hem sezaryen riskini hem de bebekte akciğerde enfeksiyon gelişmesi riskini arttırmaktadır. Bazen gebelerimiz internette 42 haftaya kadar beklenir yazmakta ve ben de beklemek istiyorum demekte lakin 41 haftada bile bebeğin mekonyum dediğimiz kakasını yapma ve yutma riskine çok sık rastlamaktayız. 40 hafta 5 günden sonra aileler tüm mesuliyeti üzerlerine alarak bekleyebilirler. Hekimlik tecrübem bu yöndedir. Günü geçen bebeklerin doğumu suni sancı denilen hekimlerin ya ağızdan ya vajinal yolla ya da damar yolu ile verdikleri sancı başlatıcı hormon ile gerçekleştirilir.

Gebeliğin 39.40.haftalarında annelerimiz bebek hareketlerini dikkatli izlemelidirler. 3,4 saat hiç hareket etmeyen, şekerli bir şeyler yediği halde sol yana yatılıp bir saat beklendiği halde hala hareket etmeyen bebekleri olması halinde hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalı ve bebeğin yaşayıp yaşamadığı, su miktarı, tespit edilebilirse kordon kısalığı, kordon dolanması kontrolü yapılmalıdır. Kordon problemleri bebek pozisyonu nedeni ile her zaman tespit edilemeyebilir. Doğum sancısı başlayıp bebek vajene yerleşme aşamasında bile kordon bebeğin koluna, bacağına, gövdesine dolanıp yarı yolda bize aksilikler çıkarabiliyor. Kordon yeterli uzunlukta ise vajinal doğum gerçekleşebilirken kısa kordon yarı yolda bizi sezaryene götürebiliyor.

Doğum anksiyetesi, annelik korkusu yaşayan gebelerime eşleri ile beraber destek seansları düzenliyorum. Doğum bir kadının hayatının en mucize, en muhteşem anısı olması için gerekli çabayı hem ben, hem ebelerimiz hem de ailelerimiz gösteriyorlar.

Doğuma hazırlık ve doğum şekli kararımız başka bir dersimiz olsun.

Sağlıcakla kalın

Op.Dr. Ünzile Girişgin

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Cinsel Sağlık Profesyoneli

Aile Danışmanı

SÜCED ( Sağlıklı Üreme ve Cinsel Eğitim Derneği) Başkanı