RİSKLİ GEBELİK VE DOĞUM

RİSKLİ GEBELİKLERİN İZLEMİ

Anne ve bebek açısından hayati tehlikelerin ortaya çıkma ihtimali olan gebeliklere riskli gebelik diyoruz. Tabi ki riskin derecesi de taşınan hastalığın şiddeti ile yakından alakalıdır. Hekimlerin takip sıklığı da bu riskle doğru orantılı olarak artar. Her hafta görmemiz gereken hatta yatırarak her an gözümüzün önünde olmasını gerekli bulduğumuz riskli gebelerimiz olabilir.

Riskli gebelerimizin taşıdığı riskin oranına göre 36. Haftadan sonra doğum gerçekleştirme yoluna gidilebilir.

Gebelik  ve kalp hastalığı:

Şayet tespit edilmiş olan bir kalp kapak hastalığı mevcut ise EKO yapılarak kalp yetmezliği riskimiz nedir? Bakmak gerekir. Morarması olan, tek kat merdiven çıkamayan ve anne hayatını riske sokabilecek bir kalp hastası gebe ise bebeği erken almak gerekebilir. Kalp ritim bozuklukları daha az sıklıkla rastladığımız kalp problemlerindendir.

Gebelik  ve yüksek tansiyon:

Gebelik öncesinde de yüksek tansiyonu olup bebek isteyen anne adaylarımızın eski ilaçları kesilerek  ilaçlar gebeliğe uygun yeniden düzenlenir. Tuzsuz bol proteinli diyet verilir. 32. haftaya kadar bebek aspirini önerilir. Evde aç ve tok tansiyon ölçümleri yapılır ve çizelge kontrol edilerek ilaç doz ayarlamasına gidilir. İlk kez gebelikte ortaya çıkan, ödemle birlikte seyreden, idrarla protein kaybının olduğu gebelik toksemisi (preeklampsi) vakalarını tedavi etmek, doğum sürecini yönetmek hekim ve aile açısından daha güçtür. Anne hayatı riske girme hali mevcut ise bebeğin gelişimi dikkate alınmaksızın doğum sonlandırılır. Bu gebelerin bebekleri anne karnında ya da doğumdan sonra kaybedilmesi yüksek olan bebeklerdir.

40  yaş üzeri, 90 kg üzerinde olan gebelerde gebeliğin ilerleyen haftalarında ortaya çıkan yüksek tansiyon problemi de ilaç ve diyetle kontrol altında tutulmaya çalışılarak, erken doğum kararı verilmesi gerekebilir.

Gebelik  ve şeker hastalığı:

Kendisi şeker hastası olan kadınlar gebe kaldığında ağızdan ilaç alıyorlarsa kesilir ve insülin kullanımına geçilir. Zaten insülin kullanıyordu ise doz yeniden ayarlanır. 24.haftada gizli şeker taraması ile gebelik şeker hastalığı tespit edilmiş ise önce sadece diyetle kontrol altına almaya çalışırız. Tekrar yaptığımız ölçümlerde ısrarla şeker yükselmeleri mevcut ise insülin kullanımına geçeriz. Diyabetik anne bebekleri iri olurlar ve zor doğuma sebebiyet verebilirler. Özellikle omuz genişliğine bağlı sezaryen kararı verilebilir. Çünkü bu bebeklerin başı çıksa bile vajinal doğumda omuzlar takılabilir ve kol felcine yol açılabilir. Bu gebelerimiz evlerinde şeker ölçüm cihazları ile kan şeker seviyesini ölçüp yazarlar. Takipler esnasında diyet ve ilaç kullanımı tekrar gözden geçirilerek düzene sokulur.( Şeker Hastalığı tarama testleri ayrı bir konumuz olsun)

Gebelik ve kan uyuşmazlığı:

Anne kan grubu RH (-) Baba Kan Grubu RH (+) ise o ailede bir kan uyuşmazlığı varlığından söz ederiz. Kan uyuşmazlığı genellikle ilk gebelikte bebeği etkilemez. Düşük riski olup kanamalar olur ise kan uyuşmazlığı iğnesi yapılır. 28. Gebelik haftasında da bu iğneyi öneren ekoller var. Yapılmaması sorun olması anlamına gelmiyor. Son yıllarda öneren hekim sayısı artmıştır. 

Asıl önemli olan bebek doğduktan sonra kan grubuna bakılıp şayet baba gibi rh (+) ise rhogam denilen bu iğnenin 3 gün içerisinde mutlaka yapılmasıdır. Bu iğne ilk gebelikten sonraki bebekleri korumaya yönelik bir tedavidir. Şayet doğan bebek anne gibi rh (-) ise herhangi bir şey yapmaya gerek yoktur. Gebelik sürecinde bebeğin etkilenip etkilenmediğinin tespiti için kanda indirekt cooms testi bakılır. Testin pozitif titreli olması anne karnında bebeğin kan değişimini gündeme getirebilir. Bu bebeklerimiz için perinatoloji hocalarımızla beraber ayrıntılı tarama yaparız. Testin negatif olması bebeğin sağlıklı olduğunun göstergesidir.

Gebelik ve guatr:

Gebelikte troid fonksiyon bozukluklarına sıkça rastlamaktayız. Özellikle Karadeniz’de troid bezinin az çalışması (hipotroidiye) sıkça rastlanıyor. Gebelik süresince guatr ilaçları kullanımı devam eder. Çünkü troid bozuklukları  düşüğe yol açabiliyor. Bazı bebeklerde doğumsal hipotroidi gelişebiliyor. Bebeklerdeki hipotroidi bebeğin zekasını ciddi anlamda etkiliyor. Mutlaka yendioğan taraması gerekiyor.

Troid bozuklukları TSH, ST4, sT3 ölçümleri ile takip edilmektedir. TROİD BEZİ Hastalıklarında özellikle otoimmün Haşimato Troiditinde gluten ve şekeri tamamen kesiyorum.

Gebelik  ve epilepsi hastalığı:

Bu gebelerimizin eski ilaçları da değiştirilir. Genellikle tegretol tablete geçeriz. Nöbet geçirme durumuna göre doz ayarlaması yapılır.

Gebelik  ve psikolojik hastalıklar:

Kadınlarımız bebek düşünmeden önce ruh sağlıklarını en hazır hale getirerek karar vermelidirler. Özellikle psikoz ilaçları, depresyon ilaçları başlanmışken gebe kalmak pek de doğru değildir. Bazen ilacı kesmek anne hayatını riske atmak demek olabilir. Lakin daha kötü olan da bu ilaçların hemen hepsi gebelikte kullanılamaz. Bu gebelerimizin psikoterapi sıklığı arttırılabilir. Bireysel danışmanlık ve destek almaları gerekir.

Gebelik ve erken doğum riski:

Rahimde doğumsal anomali olması, rahim ağzında doğumsal gevşeklik olması, bebeğin plasentasının aşağı yerleşimli olması, ikiz-üçüz gebelik gibi çoğul gebelikler erken doğum riskine yol açabilir. Bu gebelerimize kesin istirahat, iş göremez raporu, ilişki yasağı veririz. Dönem dönem hastaneye yatırırız ve sancıları durdurmayı hedefleriz. 26. Haftadan sonra akciğer gelişimini hızlandırıcı iğnelerden uygularız.

EMR dediğimiz bebeğin su kesesinin erken haftalarda açılmış olması riskimizi arttırır. Hiç olmazsa antibiyotik ve bebeğe akciğer gelişimini arttıracak bir haftalık zaman kazanmaya çalışırız.

Bebeğin su fazlalığı, su azlığı özellikle suyun hiç kalmadığı durumda acil doğum kararı veririz.

Bu anne adaylarımızın anne sütü ve prematüre bebek bakımı konusunda bilgi edinmelerine yardımcı oluruz. Bu bebeklerimiz için anne sütü en mükemmel ilaçtır.

Plasentanın sorunlu yerleşimi

Bebeği rahim içerisinde besleyen, böbrek görevi görüp atık maddelerini temizleyen organın adı PLASENTA’dır. Bebeğin eşi denir. Karaciğere benzer çok kanlı bir dokusu vardır.

Plasenta rahimin aşağısına yani vajene açıldığı rahim ağzı  bölgesine yerleşir ise Plasenta Previa Hastalığından bahsederiz ve hamilelik sürecinde anne adaylarına devamlı kasık ağrısı, ara ara kanama, cinsel ilişki kuramama, erken doğum riski oluşturur. 36 haftaya kadar düzelmeyen plasenta durumlarında bebek vajen açılırken çok şiddetli kanamaya yol açacağı için sancı başlamadan planlı sezaryenle alınırlar.

Risk grubundaki bebeklere 26 haftadan sonra duruma göre akciğer gelişimini sağlayan tedaviler verilir.

Plasentanın erken ayrıldığı durumlarda ( ki buna sigara kullanımı, yüksek tansiyon yol açar) ivedilikle çok çok acil sezaryene gireriz. Eş rahimden ayrılır ise bebeğe kan gitmez ve hızla yaşamını kaybeder. Anneyi kurtarmak için mücadele veririz.

Sevgili bebek bekleyen ailelerimiz. Hamilelik ve doğum süreci her zaman sosyal medyada paylaştıklarımız gibi harika seyretmez. Biz hekimler ve severek tedavi ettiğimiz hastalarımız için zor dönemleri birlikte atlatmamız gerekebilir. Kadın doğum cerrahları işte bu zor anları yöneten, iyileştiren kahramanlarımızdır. Riskli gebelik yönetimi mutlaka kadın doğum uzmanı rehberliğinde tecrübeli ebeler eşliğinde izlenir ve en sağlıklı en pratik şekilde çözüme ulaştırılırlar.

Önemli olan düzenli bir şekilde tek bir hekime karar verip, risklerinizin erken tespit edilmesi, tersliklerin gözden kaçmamasıdır. Salgın sürecinde de tüm tedbirleri alarak, daha sakin hastanelerde muayenelerinize devam etmelisiniz.

Sağlıcakla kalın

Op.Dr. Ünzile Girişgin

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Cinsel Sağlık Profesyoneli

Aile Danışmanı

SÜCED ( Sağlıklı Üreme ve Cinsel Eğitim Derneği) Başkanı